Yünlü Mamutu Ne Öldürdü? Understand article

Tercüme eden: Seda Çöl Arslan. İklim değişikliği yeni bir hikâye değil. Caitlin Sedwick bir bilgisayar benzetiminin, bilim adamlarının yünlü mamutun soyunun tükenişini açıklamalarına nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.

Yünlü mamut
Resim, Mauricio Anton izniyle

Kırk iki bin yıl önce, Pleistosen çağdaki son buzul ilerlemesi sırasında, yünlü mamutlar Avrasya kıtasının donmuş bozkırlarında koşturuyorlardı. Postsuz herhangi bir maymunun parmaklarının donacağı sıcaklıklara uyum sağlayan bu koca hayvanlar, son buzul çağının çorak tundralarında başarı ile çoğalırken; Holosen çağın ortalarına doğru, 6000 yıl önce, buzulların çekilmesi ile birlikte soylarının tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. David Nogués-Bravo ve çalışma arkadaşlarına göre, nihâyetinde bu türün sonu – biraz da insanların yardımıyla – iklim değişikliği yüzünden geldi.

Mikhail Adams’ın 1806 yılında, Rusya’da ilk yünlü mamut fosilini bulmasından bu yana bilim adamları, Asya fillerinin bu eski akrabalarına ne olduğunu açıklamaya çalışıyorlar (Gross, 2006). Bu yok oluşa, gezegenin ısınan iklimiyle birlikte değişen bitki örtüsü ve yağışların mamutların yaşam alanlarını ortadan kaldırması mı, yoksa Avrasya düzlüklerinin davetsiz misafirleri insanların bu hayvanları soyunu tüketene kadar avlamaları mı sebep oldu? Bu cevaplaması zor bir soru, zirâ Pleistosen çağın sonunda buzulların çekilmesi yalnızca insanların yaşam alanlarını değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda ilkel insan topluluklarının karşılarına çıkan her şeyi avlayarak güney Avrasya’dan kuzeye göçmelerine de imkân sağladı. Bugüne kadar, mamutlara ne olduğu genelde eldeki verilere dayanan tasvirsel çıkarımlarla açıklanmaya çalışılmış, ancak Nogués-Bravo ve ekibinin araştırmalarında (2008), bu veriler ilk kez mamutun yok olan yaşam alanı ile ısınma ve avlanma arasındaki ilişkiye ışık tutacak nicel tahminlerde bulunmak için kullanmış.

Mamutun yok oluşunda payı olan etkenleri inceleyebilmek için, ilk önce bu türün son buzul çağının çeşitli dönemlerinde yaşadığı alanların iklimleri bilim adamlarınca bilgisayar ortamında benzetimlemiş. Yapılan benzetimde, mamut kalıntılarının dağılımı ve yaşları hakkında ipuçları veren fosil kayıtları, Pleistosen çağın son buzul ilerlemesi sırasındaki üç döneme (42.000, 30.000 ve 21.000 yıl öncesi) ve Holosen çağın ortalarındaki buzularası döneme (6.000 yıl öncesi) ait en yüksek sıcaklık, en düşük sıcaklık ve yağış ortalamaları haritalarıyla ilişkilendirilmiş. Daha sonra bu iklimsel benzetim, buzul ilerleme dönemlerinin arasında, gezegenin ısındığı bir önceki zaman dilimine, yani 126.000 yıl öncesinin Avrasyası’na da uygulanmış. Tüm bu veriler, ekibe incelenen dönemler boyunca hayvanların tercih ettiği doğal yaşam alanlarının özelliklerini ve boyutlarını tahmin etme imkânı vermiş.

Yünlü mamutların soyu, iklim değişikliği ve insanlar yüzünden tükendi
Resim kaynağı: Wikimedia commons; Mauricio Anton izniyle

Bilim adamlarının bulguları, mamutların felâket boyutlarında bir yaşam alanı kaybına uğradıklarına işaret ediyor: En son buzulların da çekilmesi ve gezegenin ısınmasıyla, bu alanlarının %90’ı kaybolmuş. Mamutların başlıca doğal yaşam alanları 42.000 yıl önce (son buzul ilerlemesinin ortalarında) 7,7 kilometrekare iken, bu rakam 6.000 yıl önce yalnızca 0,8 kilometrekareye düşmüş. Hayvanlar, Avrasya boyunca yalıtılmış belli alanlarla ve kuzey kıyılardaki ufak bölgelerle sınırlanmışlar.

Araştırmaya göre, her ne kadar doğal yaşam alanlarının neredeyse tamamen yok olması bu tür üzerinde baskı oluşturmuşsa da; yalnızca 0,3 kilometrekare yaşanabilir alanın kaldığı 126.000 yıl öncesinde ise daha dehşet verici bir durum söz konusuymuş. Bu dönemde tür, coğrafi olarak yalıtılmış grupların genetik çeşitlilik ve dayanıklılıklarındaki azalma nedeniyle muhtemelen yok olmanın eşiğine gelmiş. Buna rağmen, mamutlar bu cendereden kurtulmayı başarmışlar. Peki Holosen çağda farklı olan ne idi? İklimsel zorluklara rağmen hayatta kalan mamut sürüleri, 126.000 yıl önce var olmayan bir düşmanla karşı karşıya kaldılar: Avcı insanlar.

Pleistosen çağda evrimleşerek bugünkü şeklini alan insan türü, son buzulların çekilmesiyle birlikte kuzeye göç ettiği sırada karşılaştığı mamutları avladı. Holosen çağın ortalarına gelindiğinde mamut nüfusu o kadar zayıftı ki, türün soyunun tükenmesi için küçük çapta bir avlanma tehdidi bile yeterli olabilirdi. Araştırmacıların mamutların nüfusu hakkındaki en iyimser tahminlere göre bile, türün soyunun tükenmesi için her bir insanın üç yıl boyunca yalnızca bir mamut avlamış olması yeterli. Daha karamsar tahminler ise, bölgedeki insan başına her iki yüz yılda bir yalnızca bir mamutun kaybının bile bu türün kaderini belirlemiş olabileceğini söylüyor.

Araştırmacıların, iklim değişikliği ile zor durumda kalmış mamut nüfusunun, insanların avlanması sebebiyle tamamen yok olduğuna dair bu iddiası, ortaya çıkacak başka kanıtlarla da desteklenebilir. Örneğin, bilgisayar ortamında yapılan yaşam alanı benzetimleri, Avrasya kıtasının yeni bazı bölgelerinde mamut fosillerinin bulunabileceğini gösteriyor. Bu bölgelerde yapılacak olan keşifler, mamutların burada yaşamış olup olmadıklarına ışık tutacakları gibi, araştırmacılara ellerindeki verileri daha nicel bir biçimde değerlendirme şansı verecek yeni bulgular da sağlayabilir.

Bu makale ilk olarak PLoS Biology dergisinde basılmış ve izinle tekrar burada yayına hazırlanmıştır.


References

  • Gross L (2006) Reading the evolutionary history of the woolly mammoth in its mitochondrial genome (Yünlü mamutun evrimsel tarihini mitokondriyel genomundan okumak). PLoS Biology 4(3): e74. doi:10.1371/journal.pbio.0040074
  • Nogués-Bravo D et al (2008) Climate change, humans, and the extinction of the woolly mammoth (İklim değişikliği, insanlar ve yünlü mamutun soyunun tükenişi). PLoS Biology 6(4): e79. doi:10.1371/journal.pbio.0060079

Web References

  • w1 – Ice Age (Buzul Çağı) filminin ayrıntıları için Internet Movie Database (İnternet Sinema Veritabanı) sitesine bakınız: www.imdb.com/title/tt0268380

Resources

Review

Bilimsel bir makalenin özeti bu kadar keyifli, basit ve sıcak bir şekilde yazıldığında, bir Fen Bilimleri ya da İngilizce öğretmeni için hârika bir kaynak hâline geliyor. Orta okullarda biyoloji ve yer bilimleri öğretmenlerince kullanılabilecek olan bu metin; örneğin İngilizce öğretmeninin bir CLIL (farklı konuların yabancı bir dilde öğretimini amaçlayan Avrupa kökenli bir proje) etkinliğine dahil etmesiyle, disiplinlerarası bir yaklaşımla da değerlendirilebilir.

Konu, Buzul Çağıw1 filmini hatırlayan her öğrenci için ilginç olacaktır. Aynı zamanda metin, esprili ve açık üslûbu ve mantığa uygun ilerleyişiyle de, kolay takip edilebilmektedir. Üstüne üstlük, makâlenin içeriği evrim özelinde, bilimsel çalışmanın günümüzde geçerli metoduna (gözlem à benzetim à tahmin) dair de mükemmel bir örnek oluşturmaktadır.

Öğretmenler, bu metni jeolojik çağlardaki ve son iki yüzyıldaki iklim değişikliklerini tartışmak için kullanabilecekleri gibi, modern iklim bilimi ve fosil biliminin metodlarını da ele alabilirler. Makâle aynı zamanda tarihî ve bilimsel (yer bilimi, biyoloji, matematik) konuları disiplinlerarası bir yaklaşımla, tarihöncesi ve kültürel evrim araştırmaları ile ilişkilendirmek için de kullanılabilir.

Makâlenin dili, aşağıdaki gibi bazı konu kavrama sorularının sorulabileceği kadar basittir.

Avrasya yünlü mamutunun soyu aşağı yukarı ne zaman tükenmiştir?
a) 126 000 yıl önce
b) 42 000 yıl önce
c) 21 000 yıl önce
d) 6000 yıl önce

126.000 yıl önce ne olmuştur?
a) Dünyanın iklimi ısınmıştır.
b) Buzullar çekilmiştir.
c) Yünlü mamutlar Avrasya’da çoğalmıştır.
d) Modern insanlar yünlü mamutları avlamıştır.

David Nogués-Bravo ve çalışma arkadaşları:
a) İlk kez yünlü mamut fosili bulmuşlardır.
b) Yünlü mamutun soyunun tükenmesiyle ilgili tasvirsel çıkarımlarda bulunmuşlardır.
c) En son buzul çağındaki iklim değişikliklerine dair matematiksel benzetimler oluşturmuşlardır.
d) Avrasya kıtasındaki mamut fosillerini gün ışığına çıkaracaklardır.

Okuma etkinliği, öğrencilerle birlikte jeolojik bir tarih cetveli oluşturarak tamamlanabilir (Böyle bir etkinliği, okul bahçesinde bir tuvalet kağıdı rulosu kullanarak gerçekleştirdim. Her bir yaprak, bir dönemi temsil ediyordu).

Sonuç olarak; makâle öğretmenler tarafından kolaylıkla kullanılabilecek, tek ders saatinde işlenebilecek bir biçime sahip ve gezegenin heyecan verici tarihiyle ilgili daha farklı etkinlikler için iyi bir başlangıç noktası oluşturabilir.

Giulia Realdon, İtalya

License

CC-BY-NC-ND

Download

Download this article as a PDF